19 Aralık 2017 Salı

Saitabatlı Köy annelerin elinden Kahvaltı


      Saitabatlı Köy annelerin elinden Kahvaltı
                    Son günlerde nefes almak için İstanbul'a yakın yerleri araştırır olduk .Yeni yapılan Osman Gazi köprüsü sayesinde İstanbul -Bursa arası inanılmaz yakınlaştığı için   hafta sonu alternatiflerinde Bursa başı çekiyor .Bu sefer rotamızı Saitabat  Köyüne çeviriyoruz. Ankara yolu üzerinden Bursa'dan İnegöl istikametine doğru  giderken Kestel'e doğru yola çıkıyoruz .kestel 'in içine  girip, Bursa çimento fabrikasını geçmeniz gerekiyor ,oradan dderekızık köyüne gidersiniz. Derekızık başlı başına bir yazı konusu olduğu için şimdilik pas geçiyoruz .Buradan itibaren doğal güzellik başlıyor hemen sol tarafınızda dere kalıyor .Dere boyunca da restaurantlar görebilirsiniz. Bence yazın sıcağında şehirler içinde kavrulurken bu yemyeşil yerlerde yeşil ve dinginliğin tadını çıkarın .Yazın derenin içinde masalar kuruluyormuş .Yaz mevsiminin bunaltıcı sıcağında  ayaklarınız derenin serin suyun içinde etrafınızda dostlarınızla mis gibi balık ve etlerin tadını çıkarın .Anılar biriktirin sevdiklerinizle .İstanbul'un trafiği , park sorunu ,üstüne üstüne gelen insan yığını içinde bu kısa nefesler ilaç gibi geliyor insana.Mevsim Kış yaz'a çok var diyor ve soğuk , kar , buz diye bahaneleri sıralıyorsanız size hemen İsveç sözünü hatırlatmak istiyorum ."Kötü hava yoktur , Yanlış kıyafet seçimi vardır " Giyinin sıkıca  hafta sonu arabanıza atlayın :) buna değecek. Saitabat'a gitmek istemem sadece doğal güzellikleri sebebiyle değildi.


  
Not:Bu fotoğraf saitabat köyü dayanışma derneği sayfasından alınmıştır

Burası "Türkiye'nin İlk Köy Kadınları Derneğinin Kurulduğu yer". Saiabat Köyü Kadınları dayanışma derneği 2002 yılının nisan ayında kurulmuş .Kurulma amacı ise çoğu ilkokul mezunu olan, evinde çocuk bakmakla yetinmek istemeyen, evlerinin bütçesine katıkıda bulunmak isteyen kadınların bir araya gelip hem iş hem de sosyal yaşam içinde var olmak istemeleri üzerine kurulmuş




          Not:Bu fotoğraf saitabat köyü dayanışma derneği sayfasından alınmıştır


             Yola 9 kişi başlamışlar zamanla bütün köy kadınları bu harekete dahil olmuş. 
Kadınlar sadece ekonomik özgürlükleri için hedeflememişler bu dayanışma derneğini . Kentten Köylere doğru hızlıca yayılan bireysellik dalgasına kapılmak yerine imece ve dayanışma ruhunu tekrar canlandırmak istemişler. Hep beraber çalışıp aile bütçelerine katkıda bulunmakla yetinmemişler bunun yanın da yardıma muhtaç insanlara yardım edip ,kendi kabuklarından çıkıp bir çok başarıya imza atmaya başlamışlar .Öyle ki başarıları Bursa yada Türkiye de sınırlı kalmamış Hollanda Sosyal işler ve İstihdam Bakanlığı tarafınan örnek dernek olarak da seçilmişler.Avrupa da bile  benzer bir örnekleri olmadıklarını bu alanda tek olduklarını "yavaş yavaş" diye tanımladıkları belgeleriyle tanımlamışlar .Saitabatlı Köy Derneği kadınları Geleneksel Hıdırellez şenlikleri ,Dünya Kadınlar gününü, Reçel ve Salça şölenleri ,Huzur evi gezileri gibi bir çok etkinlik düzenleyip ev sahipliği yapıyorlar. 




  Derneklerine ait bir web sayfaları var.
http://www.saitabatkkdd.org/ Bu sayfa üzerinden dernek tanıtım faaliyetlerini yaptıkları gibi  Birlikte imece usulü kendi yaptıkları tamamen doğal , lezzetli reçel çeşitleri,tarhana,salça,mantı, zeytin ,silor gibi tamamen kendi ürettikleri ürünlerini satıyorlar.
Siz gidemezseniz ürünler size geliyor.






Saitabat Köyü içinde kadınların kendi    işlettikleri bir Köy evi konseptinde bir restaurant bulunuyor. Kahvaltılarıyla meşhur bir yer. "Sultan Annelerden köy kahvaltısı "hepsi bir örnek eşarp etek ve bluz giyinen kadınlar mutfak da hummalı bir çalışma içindeler.Aynı evlerine misafir eder gibi ayakkabıları dışarıda bırakıp sundukları terliklerle içeri giriyorsunuz. Sizlere gösterdikleri köşelerde sakız gibi bembeyaz kaneviçe işli sedirlerde kahvaltınızı bekliyorsunuz.Adettir ya eski anadolu da Soğuk kış gününe Sıcak mis gibi Tarhana ile başlamak .Kahvaltı atlığı sıcacık çorbanız geliyor .Bizim bayramlarda yaptığımız halis köy Lokumu yani nam-ı diğer cevizli ekmeği ... Sonrasında ise muazzam köy kahvaltısı aynı anneanneniz hazırlarmış gibi . Siz çocukluğunuza doğru yol alırken  ılık ılık yudumluyorsunuz çayınızı .Gözlemeler , Üzeri kaşar peynirli silör , kuymak derken lezzet şöleni gibi sıralanıyor herşey bir biri ardına .Şimdiden söyliyeyim gitmeden mutlaka rezervasyon yaptırın. Gruplar tarafından çok tercih edilen bir mekan .











Kahvaltı sonrası kendinize benim yerime de bir Türk kahvesi söyleyin . Köy evinin hemen yakınında bulunan  küçük şelalaye doğru yürüyüşe çıkın .Çocukların için pony atalar binecek yerler var.Sağlı sollu bal kovanları ve satış yapan insanlar .Çok dingin ve insanı mutlu eden bir yer .Mutlaka bir kez olsun görülmesi gereken bir yer.

































0 yorum:

 

Gezdim-Pişirdim-Yazdım Template by Ipietoon Cute Blog Design