28 Şubat 2011 Pazartesi

ya SONRA ...


ya SONRA ....

26 Şubat 2011 Cumartesi izledim bu filmi .İki sevdiğim arkadaşım ve ben güzel bir yaylada yaptığımız kahvaltı sonrası yanımızda eşimiz ,sevgilimiz olmadan bayan bayana izlemeye gittiğimiz bir film oldu  "ya sonra". Filme girerken çok beklentimiz yoktu .Filmi izlemeye başladığımda yeri geldi gülümsedim , yeri geldi ağladım ve çokca da kendimi sorguladım ...
Türk sineması son zamanlarda  gerçekten insanın içini ısıtan filmlere imza atmaya başladı. Sinemadan çıkarken yazık oldu  parama ve zamanıma demiyorsunuz .Bu durum oldukça sevindirici o yüzden Korsan film izlemye HAYIR sinemaya gitmeye EVET...

Film'i izlerken yer yer kendimi sorgularken buldum .Eminimki filme giden bir çok Türk kadını filmin bir çok karesinde de kendini görmüştür .Güzel bir flört'ün sonunda benim masalım da evlilikle yani mutlu sonla bitenlerden .Sanırım tam bitiş demek doğru olmaz aslında evlilikle mutlu son değil bir başlangıç yapıyorsunuz. Bizde evlendik ve gerçekten mutluyum .Bizi tanıyanlar bilirler ikimizde birbirimiz için birer hediyeyiz.2.5 yıllık evliliğimizde hala birbirimizin gözünün içine sevgiyle bakıyoruz.(Lütfen nazar değdirmemek için Maşallah diyelim :) )Her ne kadar yaşam kavgası yüzünden bunalsakda birbirimizde nefes alabiliyoruz.

 Durumumuz böyle olacak kadar şanslı olsa da evlendikten sonra eşinin soyadını aldıktan sonra onun hayatını yaşamaya başlıyorsunuz . Hele benimki gibi eşinin mesleği toplumda kabul edilir bir mevkide ise, senin iki üniversite bitirmiş olman yada bir kaç dil bilmen bile anlamsız kalabiliyor. İkinizden biri kariyerine devam edecekse o sen olmuyorsun ;)

Çalıştığım sektöre girerken hayallerim ve de gelmek istediğim bir nokta  vardı...Ama evlendikten sonra gerçeklerle yüzleşiyorsun..Yapmak istediğin işin gereklerinden biri  ayın 15-20 gününü seyahat etmek olup çok yoğun çalışman gerekecek bir iş olursa çocukda yaparım kariyerde demek pek inandırıcı olmuyor .

Çalışan bir bayan olsanda bayansın sonuçta.Türk örf ve anenelerle yetişmişsinizdir ve evine geldiğinde yemek yapmak ,bulaşık, çamaşır ve ütü gibi ev kadınlarının bütün görevleri üzerindedir .Ev hanımından  farkın sadece daha kısıtlı vakitlerde bu işleri yapmak zorunda olmandır.
Hem çalışıp hem evini organize edebildiğinde de madalya veren de olmuyor :) Kapitalizm ve Feminizm'in katkılarıyla diyorum sadece :)

Filmi izlerken Didem (Deniz çakır )bir sahnede saymaya başlıyor ... "Senin ailen,arkadaşların ,senin işin ,senin olmak istediğin yer ,her şey sen  ve senin istediklerin peki ben bu hayatın neresindeyim ? " Filmin sonunda cevabı süper bağlamışlar izleyince görürsünüz:)
İşte bu sahnede ben öylece kaldım gözümden istem dışı göz yaşı döküldü kendime sormaktan bile çekindiğim her soruyu nefes almaksızın sıralıyordu ...Bakışları ,mimikleri harikaydı ...Benim hayatımda da  benzer noktalar var ama filmdeki kadına göre çok şanslı olduğum noktalar var ...Örneğin evlendikten sonra eşim'in isteğiyle İstanbul'un avrupa yakasına taşındık .Şuanda bu geçerli olmasa da eşimin isteğiyle farklı sektöre mi geçsem dedik ,sonrasında her ne kadar eşim  istemese de ve  mecbur olsak da onun mesleki zorunlulukları için istanbul dışında Trabzonda yaşıyoruz .Kısa bir süre sonra  askeri zorunlulukları  yüzünden farklı bir şehirde olabiliriz ve sonrasında uzmanlık sonrası onun mesleki gelişimi için çok daha farklı bir şehirde de olabiliriz... Bunları düşündükçe çok büyük fedakarlıklar gerekiyor ve bunlar ancak sevgi için yapılabilir geliyor....Bazen  bencil olan tarafımız ağır geldiğinde de  "BEN"bunların neresindeyim? ya benim hayallerim!!! diyebiliyorsunuz ...
Allahtan eşim beni takdir eden biri de mutsuzluğum katlanmıyor hatta son zamanlarda hayallerimi benden daha çok sahiplendi ve ,inanın bana yardımcı olmaya çalışıyor diyebilirim .Hayallerimi gerçekleştirmek için ağır ve uzun bir eğitim almam ve bunun içinde uzun bir seyahatde olmam gerekiyor .Evli bir kadınım ve mantıklı düşündüğümde yapılması çok  zor  gözüken hayallerim var  .Hayal olarak kalacaklar sanırım çünkü seçimler söz konusu ...Eğer hayallerimin peşinden gidersem hem çocuk sahibi olmayı ertelemem gerekecek hemde eşimden bir müddet ayrı kalmam gerekecek ...Bunlara değer mi hala bilemiyorum ????
....



Şuan öyle bir dönemdeyim ki  hayatıma yön veremiyorum ve sanki bu benim hayatım değil ...İşime sahip çıktım ve şuan işimden besleniyorum, beni ayakta ve taze tutuyor," İşim" ve "eşim" hayata bağlayan damarlarım oldu . hayatımda ilk defa önümü göremiyorum ,hayatımın algoritmasını çizemiyorum.Hayatıma yön veremeden,  zorunlulukların ve zaman sorununun gölgesinde, şehirden şehire göç ediyorum.
Kendim ve çekirdek ailem  arasında bocalamadayım .Hayallerimi gerçekleştirebilirsem kendi hayatımın dizginini  tutup nadasa bıraktığım  özgüvenimi tekrardan elime alacağım ve kimse beni tutamayacak ....Bu film benim ruhuma çöktü kendimle yüzleştirdi diyebilirim ....


Film'in kendi konusuna gelince  : Adem ( Özcan Deniz)  Didem ( Deniz Çakır) birbirlerini severek evlenen hala da seven bizim sizin gibi bir çift .Uzun flört'ün sonunda birliktelik evlilik ile sonlanmış.Filmde evlendikten sonra AŞK'ın şekil değiştirdiğini ve Sevginin yerini aldığının en güzel örneklerini görebiliyorsunuz.
Adem evliliğinde bütün görevlerini yerine getirdiğini sanıp, asıl eşine olan desteğini yerine getiremediğinin farkında değildir ve herşey mükemmel gidiyor zannetmektedir.. Didem ise özgüveni ni yitirmeye ve  mutsuz bir kadına dönüşmeye başlamıştır.Şans  yüzüne gülmüştür ve kendini tekrar önemli hissedecek büyük bir projeyle yani işiyle hayata tutunmuştur. Masalın diğer prensi olan Cem 'in (Barış Falay'ın) de  Didem'e tutulmasıyla   ( Ezelden sonra onu bu rolde örmek güzel oldu )olaylar farklı bir yöne gitmeye başlamıştır.
Eşi için kendini , hayallerini bir kenara bırakacak kadar cesur ve fedakar olan Didem  bu sefer kendisinin eşinin hayatnın neresinde olduğunu sorgular ? Ve işine sarılarak Adem'den ve hayatından gider .Gider ama kopamaz...Bu sefer beyaz atlı prensinin gelip kendisini almasını bekler...

Bu film de Her gidişin  bir terk ediş olmadığını görebiliyoruz ....İyi seyirler





 

Gezdim-Pişirdim-Yazdım Template by Ipietoon Cute Blog Design